Fransa’da Macron'un desteklediği, Başbakan Michel Barnier liderliğindeki azınlık hükümeti, 2025 bütçesi konusunda muhalefetle uzlaşmaya varamayınca 4 Aralık’taki güven oylamasıyla düşmüştü. Bu gelişmenin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, hükümeti kurma görevini merkez sağcı Demokrat Hareketi (MoDem) Lideri François Bayrou’ya verdi.
Macron’un liderliğindeki Altıncı Fransa Başbakanı
Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Macron’un, uzun yıllardır siyasi müttefiki olan 73 yaşındaki François Bayrou’yu başbakan olarak atadığı duyuruldu. Bu görevle Bayrou, Macron’un başkanlık döneminde atadığı altıncı başbakan oldu.
Bayrou, Fransız siyasetinde deneyimli bir isim. 1986-2012 yılları arasında milletvekilliği yapan Bayrou, 1993-1997 yıllarında Eğitim Bakanlığı, 2017’de ise kısa bir süre Adalet Bakanlığı görevlerini üstlendi. Ayrıca Avrupa Parlamentosu üyeliği ve Pau Belediye Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulundu.
François Bayrou kimdir?
François Bayrou, siyasi yaşamı boyunca hem sağ hem de merkez çizgisinde yer aldı. 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisini “merkezci” bir aday olarak tanıtan Bayrou, önceki yıllarda sağ gelenekten gelmesine rağmen farklı siyasi kesimlere hitap eden bir profil çizdi.
Macron’la ittifak kurmadan önce, 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmayı planlayan Bayrou, bu kararından vazgeçerek Macron’u destekledi. Ancak geçmişte, Macron’un finans çevreleriyle yakın ilişkilerini eleştirmişti.
Bayrou, siyasi kariyerindeki en büyük darbelerden birini 2017’de yaşadı. Adalet Bakanı olarak atandığı dönemde, partisinin Avrupa Parlamentosu danışman kadrolarında usulsüzlük yaptığı iddiaları nedeniyle açılan soruşturma sonucunda görevinden istifa etti.
François Bayrou’nun başbakanlık görevine atanması, siyasi arenada tartışmalara yol açtı. Meclis, aşırı sağ, sol ve Macron kanadı arasında üç farklı bloktan oluşuyor ve bu durum, yeni hükümetin gelecekteki istikrarı için belirsizlik yaratıyor.
Bayrou’nun ilk ve en acil önceliği, 2025 bütçesinin Meclis’te onaylanmasını sağlamak olacak. Bu süreçte, azınlık hükümeti olarak zorlu bir müzakere dönemi geçirmesi bekleniyor.
